Tuesday, May 7, 2013

Kizim Zeynep ve Ben:)

Merhaba,


Ben artik bir anneyim. Bu bloga basladigimda henuz Emrah'la nisanliydik ve simdi donup bakiyorum da ne kadar cok sey olmus hayatimda. Ama Zeynep'den sonra hersey degisti, sanki ondan once nasil yasadigimi hic hatirlamiyor gibiyim. En azindan kendi istedigim saatlerde uyuyup uyanmanin nasil bir duygu oldugunu hatirlayamiyorum:) Ama herseye, tum yorgunluklara ragmen o benim mutluluk kaynagim...

Temmuz ayindaki dogumdan sonra yine hersey bir anda oluverdi, ben kendi sirketimi, Ertekin Proje Gelistirme Danismanligi'ni kurdum ve hem kizima bakmanin hem de kendi isime sahip olmanin keyfini -ve eh cok dogal olarak yorgunlugunu- beraber surmeye basladim:)

Simdi bir sure burada kizimla ilgili bilgi ve tecrubelerimi paylasmak istiyorum. Cunku biz, birlikte cok gezen tabiri caiz ise pek yerinde durmayan bir anne-kiziz ve uzun seneler Amerika'da yasamis bir insan olarak Turkiye'de karsilastigim olumlu ve olumsuz tecrubeleri burada sizlerle paylasmak istiyorum :) Eminim bu bilgilerden faydalanacak anne adaylari ve anneler olacaktir:)

Herseyden once ben pek kitaba gore yasamayan bir insan oldugumdan kizimi da kitaplarda yazan kurallara gore yetistirmedigimi soylemeliyim. Bilimsel gercekleri goz onunde bulundurarak, ama biraz deneme yanilma yontemi ile ilerleyenlerdenim cunku her bebegin kendine has ozellikleri oldugunu dusunmekteyim. Diger yontemlerle buyuyen cocuklara elbette diyecegim bir sey yok sadece benim yazdiklarim secmis oldugum yontemle ilgili olacaktir diye bunu belirtmek istedim:)

Benim Istanbul'da karsilastigim en buyuk problem ne yazik ki Zeynep'le rahat rahat dolasabilecegim yerler ve oturabilecegim mekanlar. Ne yazik ki kaldirimlar ve parklarin yeterli olmayisi biz anneleri bu sehirde ziyadesi ile zorluyor. Isin garibi ben-ustelik de bir mimar olarak-bu sorunun daha once de bilincinde olmus olsam da ustunde hic durmamistim. Oysa ki simdi bu, pek cok mekana gitmemi kokten engelleyen bir sorun oluyor!

Lafa bu sekilde baslamisken yasadigim yer olan Bagdat Caddesi civarinda bebeginiz-cocugunuz ile gidebileceginiz yerleri soyle bir kisaca listeleyeyim istedim.

1. Beyaz Firim-Erenkoy: Bu mekan istisnasiz su anda Zeynep, dostum Mine ve onun kizi Dilan'la en buyuk rahatligi yasadigimiz yer. Mama sandalyesinin bollugundan , yer bulma konusundaki rahatligina dek size pek cok nokta sayabilirim. Ama kuskusuz en iyi yonlerinden birtanesi calisanlarinin annelere yardim etme konusundaki o gonullu tavirlari... Eger yolunuz caddeye duserse biraz daha sahil tarafina ilerleyerek bu mekanda keyifle oturabilirsiniz...

2. Big Chef's Bostanci: Zeynep dogmadan once de cok sevdigim bu zincirin Bostanci tarafinda Bagdat Caddesi'nde actigi yeni mekani bebekli annelere sundugu yakinlikla takdire sayan bir yer kesinlikle...

3. Zamane Kahvesi: Daha ilk gunden cocuklu ailelerin imdadina yetisen bu mekan hafta sonlari ne yazik ki artik cok kalabalik oluyor. Oldukca buyuk olan 2. kati cogu zaman imdada yetisiyor olsa da orada da her an bir parti (genellikle dogumgunu partisi oluyor) olma ihtimali yuksek.

4. Caddebostan-Bostanci sahilyolu: Bebeginizi pusetine koyup deniz havasi aldirmaniz icin birebir bir mekan. Elbette ki bisiklet yolundan giden bisikletcileri dikkatlice kollamaniz gerekiyor ama her daim canli olan bu alanda ister yuruyus yapar, ister bebeginizi cimenlere serdiginiz ortu uzerinde yerlere birakirsiniz o size kalmis:) Karsiniza sIKlikla cikacak oyun parklari da cabasi, fakat belediye keske yer dosemesi konusunda daha dikkatli olsaymis, zira yagan yagmurlarla kabarmis olan mantar doseme hele de yeni yurumeye baslamis cocuklar icin buyuk bir tehlike olusturuyor.

Simdilik aklima gelenler bu sekilde, Zeynep ile maceralarimizi ve tecrubelerimizi burada paylasmaya devam edecegiz.

Sevgiyle kalin:)

Wednesday, July 4, 2012

Chez Elif'ten Baby Shower icin Tavsiyeler ve Zeynep'in Pastasi:)

Zeynep'in Chez Elif Pastasi

Cok yakinda bebegini kucagina almaya hazirlanan anne adaylari icin eglenceli bir gundur Baby Shower. Amerika'da cok yaygindir, anne adayinin arkadaslari ozellikle bu gunu iple cekerler. Cunku hem keyifli gececek bir gundur, hem de anne adayina verilen bir destektir.



Dostlar:) 
Turkiye'de son senelerde daha da yayginlastigini gordugum bu gun, bazi organizasyon firmalarinin gundemine bile alinmis:) Ancak, eger bu gunu kendiniz ya da arkadasiniz icin bizzat siz hazirlamak istiyorsaniz, ne yazik ki internet dahil nasil yapilabilecegine dair etrafta cok fazla bilgi bulunmuyor. O yuzden ben de sevgili kizim Zeynep icin gecenlerde yapmis oldugumuz Baby Shower'i sizinle paylasarak bu vesile ile bazi eglenceli tiyolari Chez Elif'te yayinlamak istedim.
Baby Shower icin hazirlanan Yazimiz 
Pastam ve Ben :) 
Suslerimiz ve Dilek Agacimiz

Baby Shower'a nasil hazirlanmak gerekir? Once bundan biraz bahsetmek istiyorum. Bu anlamli gunu kendiniz de hazirlasaniz, yakin bir arkadasiniz sizin icin hazirliyor da olsa anne adayinin yapmasi gereken en onemli is bebegin dogumundan sonra ihtiyaci olacagini dusundugu malzemelerin bir listesini hazirlamaktir. Baby Shower'in Amerika'da esas olarak ortaya cikmasinin nedeni budur. Anne adayina yardimci olmak:) Turkiye'de yine yavas gelisen bir konsept oldugunu dusundugum bu Istek Listesini layigi ile uygulayabilen tek yer ise Joker Magazasi. Mothercare gibi zincir magazalarin bile beni bu konuda hayal kirikligina ugrattigini soylemek zorundayim. Anne adayinin internet uzerinden hazirlayabilecegi  istek listesi bu anlamli gune katilacak ve arkadasina yardim etmek isteyen dostlara cok buyuk bir yardim oluyor. Tek yapmalari gereken magazaya giderek veya internette arkadasinin ismini yazarak onun hazirladigi istek listesine ulasmak ve  ihtiyaci oldugunu gordugu malzemelerden almak oluyor.

Hediye cubuklari:) 
Ikinci asama suslemeler ve katilimci arkadaslara verilecek hediyeler. Evet, yanlis okumadiniz Baby Shower'da oynanacak oyunlari kazanan arkadaslariniza verilmek uzere ufak, ve komik hediyeler hazirlamaniz hem her oyunlari daha eglenceli kiliyor, hem de bilirsiniz, yarismalara biraz daha heyecan katiyor: ) Suslemeler icin eger Istanbul Avrupa tarafinda oturuyorsaniz elbette ki Eminonu'ndeki Sark Han ve Havuzlu Han'i ziyaret etmenizi oneririm. Eger Anadolu yakasinda iseniz Kadikoy'de de bu suslemelerden bulabileceginiz magazalar coktan acilmis bile. Ben bir heves arkadaslarima dagitmak istedigim kucuk nane sekeri kutularini Amerika'da yaptirmistim ama burda da pek cok internet sitesinde bu sevimli hediyelerden yaptirabileceginizi gordum.

Dostlarim icin hazirladigim nane sekeri kutulari 
Bu guzel gunde arkadaslariniza ikram etmek isteyeceginiz tatlilar ve suslu puslu pasta elbette ki sizin zevkinizi yansitmali...Nasil bir konsept yaratmak isteyeceginize de siz karar vereceksiniz. Benimkisi gordugunuz gibi karni burnunda hamile bir anne adayi konsepti idi:) ama aralarindan secebileceginiz daha pek fazla cesit var. Ornek olmasi icin su internet sayfasini inceleyebilirsiniz; http://www.bigdotofhappiness.com/bashth.html


Gelelim bu guzel gunde oynanabilecek oyunlara...Internette bulabileceginiz pek cok oyun daha cok Amerikan kulturune uygun oldugundan beni hazirlik asamasinda en cok bu kisim zorladi diyebilirim. Eger Baby Shower ile ilgili herhangi bir internet sitesini acacak olursaniz size sayfalarca oyun listesi sunabilir ancak ne yazik ki pek cogu bizim Turkiye'de zevk alacagimiz cinsten degildir. O yuzden iste asagida size gonul rahatligi ile Turkiye'de oynanmis ve keyfi garanti olan bir oyun listesi... Uunutmayin; tek yapmaniz gereken oyunlari kazanan arkadaslariniza vermek uzere hediyeler hazirlamak. Bu hediyeler ne kadar ufak ve esprili olursa oyunlar o kadar keyifli oluyor. Aldiginiz hediyeleri guzelce paketlemeyi ve hatta mumkunse bazilarini irili ufakli kutulara sarmayi ve boylece kucuk bir hediyenin buyuk gozukmesini saglamayi unutmayin! Birazdan anlatacagim bazi oyunlar icinde bu ufak kandirmaca sizi cook eglendirecek:)

 Baby Shower oyunlari;

1. Anne adayinin karin cevresini olcmek; Bu oyun herhalde Baby Shower'larin en favori oyunu olsa gerek. Yapmaniz gereken tek sey bir mezura ile karninizi olcmek ve arkadaslariniza bir tahmin hakki vermek. Gercek olcuye en cok yaklasan hediyeyi kapar:)
2.Tuvalet kagidi rulosu; Bir rulo tuvalet kagidini arkadaslariniza gostererek iclerinden geldigi kadar yaprak koparmalarini isteyin. Elbette nedenini soylemeden :) Istedikleri uzunlukta veya kisalikla cekmelerine izin verin. Sonunda hangisinin kopardigi uzunluk rahatlikla karin cevrenizi sararsa o arkadasiniz kazanir.
3. Onceden kucuk not defterleri alin ve bir sayfasina A'dan Z'ye harfleri alt alta yazin. Sonra arkadaslariniza bu not defterlerini ve bir adet kalem verin. Bebek ile ilgili akillarina gelen malzemelerini harflere gore yazmalarini isteyin. En cok malzemeyi bulan kazanir. Neler uydurulabildigini gordugunuzde cok guleceksiniz:)
4.Hediye kapmaca; Bir sepet icine daha onceden almis oldugunuz irili ufakli (daha once bahsettigim ufak hileyi burda kullanabilirsiniz-yani buyuk kutu icine kucuk hediye gibi) hediyeleri doldurun ve arkadaslarinizdan zar atmalarini isteyin. Her 6 atan arkadasiniza bir hediye secme sansi verin (en buyuk kutu hep onden gider:) ) 6 kere 6 atildiginda sepeti bir kenara birakin ve bundan sonra 6 atan arkadaslarin daha once hediye kazanmis herhangi bir arkadasin elinden hediyesini kapmasina izin verin. Oyun icin bir sure koyun. 15-20 dakika gibi. Sure bittiginde hediyesi elinde kalan arkadaslar ona sahip olur:)



 5.Bebek bezi koklama; Daha onceden kucuk bebek bezlerine buzdolabinda bulabildiginiz akiskan maddelerden surun (en favoriler cikolata, ketcap, hardal vs.dir) ve bezleri ayri ayri numaralandirin. Sonra sirayla arkadaslariniz bu bezleri koklayarak, bakarak ve isterlerse :)tadarak ne olduklarini bulmalarini isteyin. Cok enteresan goruntuler cikacagina emin olabilirsiniz:)


6.Bebek mamasi tatma; Daha onceden almis oldugunuz degisik bebek mamalarinin ne oldugunu bir yere not edin ve sonra ustlerini kapatin. Arkadaslarinizdan tadarak ne olduklarini bulmalarini isteyin. Emin olun tahmin etmeleri hic de kolay olmayacak:)

Sevgili dostlarim ve ben o gun gercekten cok eglendik. Dilerim bu ufak tiyolarla size hazirlayacaginiz Baby Shower'iniz icin biraz fikir verebilmisimdir. Eger bir sorunuz olursa bana her zamanki gibi chezelif@gmail.com adresimden ulasabilirsiniz.  Unutmadan, bu guzel gunu unutukmaz kilmak ve sonradan dogacak bebeginizle paylasabilmek icin guzel bir ani defteri almayi ve arkadaslarinizdan deftere birseyler yazmalarini istemeyi de unutmayin:)

Son olarak yazimi sizinle uzun zamandir firsatini bulamadigim halde Baby Shower'ima kismet olan Zeynep'in Chez Elif pastasi ve kurabiyelerini paylasarak bitirmek istiyorum :) Pastayi yaparken bana yardim eden sevgili anneme ve kurabiyeler icin bana yardim eden sevgili dostum Mine'ye coook tesekkur ediyorum:) Sevgiyle kalin:)

Chez Elif pastasi:) 
Detaylari:) 

Kurabiyelerimiz:)



Thursday, June 7, 2012

Elif'in Hamilelik Tavsiyeleri -Yoga

Madem hamilelik donemimde yasadiklarimi sizlerle paylasmaya basladim o zaman ilk olarak basindan beri bana cok faydasi dokunduguna inandigim yogadan biraz bahsedeyim.

Eger siz de benim gibi Hamilelik oncesi Yoga ya da Pilates yapan bir anne adayi iseniz zaten bu aliskanliginizi hamileliginiz suresince de devam ettirmek isteyeceksiniz. Burada elbette dikkat edilmesi gereken tek konu sagliginizin ve bebeginizin buna musait olup olmayacagi cunku bazi durumlarda doktor ihtiyaten neler yapip yapamayacaginizi sagliginiz icin kisitlayabiliyor ve tabii ki bunu goz onune almak cok onemli. Zaten Hamile Yogasi icin hamileliginizin ilk 12 haftalik donemini yani ilk 3 aylik kismini da tamamlamis olmaniz da isteniyor. Bu hem yoga icin secmis oldugunuz tesisten hem de doktorunuzdan duyacaginiz bir tavsiye oluyor. Eger hicbir maniniz yoksa o zaman is tabii ki nereye gideceginizi bulmaya kaliyor.

Ben calisan bir anne adayi oldugum icin ilk kriterim tabii ki mesai saatleri disinda gidebilecegim bir yer bulabilmekti cunku ya hafta sonlari ya da is cikisi gidebilecektim. Ama hamilelik sirasindaki artan yorgunluk faktorunu dusununce acikcasi yogun bir is gununden sonra rahatlamak adina bile olsa yogaya gitmeye kendi adima cesaret edemedim:) Ikinci onem verdigim konu ise bir saglik kurulusundan onayli bir yerde olmasi idi cunku soz konusu bebeginiz olunca artik sadece kendinizi dusunmuyor, herhangi bir sorunda ne yapabileceginizi on plana almaya basliyorsunuz. Durum boyle olunca ben ilk olarak hastahanelerde verilen Hamile Yogasi programlarini arastirmaya basladim. Fakat bunu yaparken karsima - en azindan internet ortaminda -  pek de fazla bir secenek ciktigini soyleyemeyecegim. Bunun uzerine kucuk bir arastirma yaptim ve en cok olumlu yorumu Kadikoy Sifa Hastahanesinin aldigini gordum ve denemeye karar verdim. Sevgili Cimen Hoca ile tanistim ve neredeyse 6 aydan beri kendisi ile haftada bir duzenli olarak Hamile Yogasi yapiyorum. Cimen Hoca o kadar tatli bir insan ki o hafta katilimci olarak sadece tek kisi bile olsaniz seansi iptal etmiyor ve tek basiniza egitmeniniz esliginde size ozel bir programla yoga yapma sansiniz oluyor. Su anda halihazirda Cumartesi gunleri 12.30 ve Pazartesi gunleri 12.00 olmak uzere haftada iki kez Hamile Yogasi sunuyorlar.Ogrendikleriniz sadece studyo ile sinirli kalacak hareketler olmadigi icin tek basina iken evde hatta calisirken is ortaminizda da hareketleri yapabilme sansiniz oluyor.

Bu konuyu Chez Elif'te dile getirmek istememin nedeni kendim baslamak istedigimde gercekten saglikli bilgilere ulasamamis olmam ve su anda eger aranizda bunu denemek isteyenleriniz varsa biraz olsun sizin isinizi kolaylastirabilmek icin...:)
Hamileligimin basindan beri ne sirt ne omuz agrisi cekmemis olmami gonul rahatligi ile duzenli yapmis oldugum yogaya bagliyorum. Elbette ki herkezin durumu kendisine ozeldir ve istisnalar hep olacaktir ama yine de hayatimizin bu bambaska 9 aylik doneminde vucudumuzda olan degisiklikleri en iyi sekilde tolere edebilmenin saglikli bir yolunun da bu oldugunu dusunuyorum. Bizleri doguma rahat hazirlayacak nefes egzersizi ve bacak calismalarinin bana getirecegi faydalari da umarim dogumdan sonra size yazabilirim. O yuzden benim nacizane tavsiyem doktorlari tarafindan devam etmesinde bir sakinca bulunmayan tum anne adaylarinin Hamile Yogasini denemesidir. Asagidaki yaziyi Kadikoy Sifa Hastahanesinin websitesinden aldim zira onlar Hamile Yogasinin ne oldugunu benim anlatabilecegimden daha profesyonel bir sekilde aktarmislar. Eger konu ile ilgili merak ettiginiz ya da sormak istediginiz herhangi bir soru olursa bana her zaman chezelif@gmail.com adresimden ulasabilirsiniz. Sevgiyle kalin....:)

Hamile Yogası

Hamilelik süreci ve doğum bir kadının yaşayacağı en büyük mucizedir. Yeni bir yaşamı dünyaya getirmek, olağanüstü bir yaratıcılıktır.
Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz andan itibaren pek çok duygu sizi sarar. Artık kendinize daha çok dikkat etmeli,  sağlığınızı önemsemeli ve ruhunuzu rahatlatmalısınız.

Yoga,  bedeni ve zihni doğuma hazırlamaya yardımcı olur. Bebek bekleyen annenin sağlığını korur. Hamilelikle birlikte oluşan ruhsal ve bedensel değişimleri içselleştirerek uyumlanmayı sağlar.

Yoga’ nın sözcük anlamı “birleşme, bütünleşme” olarak açıklanır. Burada sözü edilen birleşme ve bütünleşme, kişinin bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan bütünlüğünü ifade eder.

Doktorunuz tarafından tıbbi açıdan herhangi bir engel olmadığı taktirde hamileliğinizin 4. Ayı itibari ile düzenli olarak yapacağınız Yoga;

- Sırt kaslarını güçlendirir,
- Bedenin duruşunu, hamilelik boyunca iyileştirir,
- Oluşacak kabızlık, vücudun su toplaması, baş ağrısı ve  kırampları en aza indirger,
- Bağırsak hareketlerini rahatlatır ve iştahı kontrol altında tutmaya yardımcı olur,
- Solunum ve dolaşım sistemini güçlendirir,
- Hamilelik ilerledikçe vücudun güçlü ama esnek olmasına yardım eder,
- Nefes çalışmaları ile yorgunluk, stres ve gerginliği azaltmaya yardımcı olur,
- Konsantrasyon, beden farkındalığı ve kendi içine dönmeyi sağlar.

Hamilelik Yogası uygulamaları ile, bu dönemde endişe, gerginlik ve huzursuzluk yerine keyifle yaşayacağınız bir süreç sizi bekliyor. Kendinizdeki ve bebeğinizdeki olumlu gelişmeleri fark edecek, içe dönüşümü yaşayacak ve pozitif düşüncelerle doğuma hazırlanacaksınız.

Uygulanacak Yoga hareketleri, nefes çalışmaları, meditasyon ve derin gevşeme metotları ile olası fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkları en aza indirgeyebileceksiniz.

Bebeğinize kavuşma yolculuğunuzda sizlerleyiz...



ÖZEL KADIKÖYŞİFA HASTANESİ
Adres: Caferağa 34710
Kadıköy - İstanbul
Tel: 0 216 449 22 22 



Monday, June 4, 2012

Chez Elif'ten yepyeni bir merhaba:) Turkiye'de calisan bir anne adayi olmak:)

Ne kadar uzun bir zamandir blogumu ihmal etmisim...Her gun, kesin bugun yaziyorum dedimse de Turkiye'ye dondugumden beri icine girmis oldugum hizli tempo bunu yapmama izin vermedi.

Bir dusunsenize, 2011 yilinin Temmuz'unda 10 senedir yasadigim Amerika'dan Turkiye'ye esimle birlikte kesin donus yaptim, sonra hemen yeni bir is, hali ile yeni bir ev buldum ve yeni mobilyalar secip evimi dosedim. Sonra -mimarlik mesleginin tabiati sagolsun- yogun bir calisma temposunun icine girdim. Elbette ki tum bunlar bana yetmedi bir de esimle birlikte bir bebek sahibi olacagimizi ogrendik :) Beni taniyanlar bilir, oyle cok sakin bir yasatim yoktur benim :) Genelde, en sakin gunum bile tempolu gecer, yerimde duramam, bir koltukta sadece 2 karpuz tasima adetim olmamistir hic, rekora kosar dururum:) Ama bu defa ben bile kendime sastim, sonra haydi bakalim diye yoluma devam ettim ama bu esnada aylarca ve aylarca blogumu ne yazik ki yenileyemedim.



Ama bu arada inanin bos durmadim... Bir kere, daha once hicbir fikrim olmayan bir konuyu daha ogrenmeye basladim...Ben bir bebek bekliyordum, calisan bir anneydim ve en iyi sekilde bebegime hazirlanabilmek istiyordum. Bu is Turkiye'de de dunyanin diger her ulkesinde oldugu gibi zor...Yani hem calismak, hem de hamile ve kariyerli bir kadin olmak konusu...Esas sorumluluk dogumdan sonra basliyor gibi gorunse de ben en azindan ilk etapta sizlere iyi ogrenmis oldugum kismini, yani hazirlik asamalarini ve kendimi bu surecte nelerle mutlu edip rahatlattigimi anlatarak baslamak istiyorum. Gerisi elbette ki ben ve bebegimle birlikte daha da gelisecek... Bu arada... bir kizim olacak...Adini Zeynep koyacagiz:) Bundan boyle yazdigim yazilarimda kendisinden cok sIk bahsediyor olacagim. Bu kisa merhabadan sonra ilk olarak size Hamile yogasindan bahsedecegim....



Friday, September 16, 2011

İstanbul'da Sanat Dolu bir haftasonu!!

Bu hafta sonu İstanbul'da sanata doyacağız gibi gözüküyor...Siz de eğer benim gibi haftanın 6 günü çalışıyorsanız Cumartesi akşamlarını daha da bir iple çekiyorsunuz demektir:) Ben de bu akşam ne yapacağıma dair araştırmalarımı günler öncesinden başlattım ve benim gibi ilgilenenler olabilir diyerek ufak başlıklar altında bu yazımda topladım.

Şimdiden hepinize iyi eğlenceler.



12. İstanbul Bienali 'İsimsiz'

Öncelikle sanatseverlerin özlemle beklediği Bienal'in Cuma akşamı harika bir açılış gecesi ile başladığını söylemeliyim. Bu yılın teması politika ile sanatın arasındaki ilişkileri sorguluyor.

Bienalin, küratörler Adriano Pedrosa ve Jens Hoffmann tarafından belirlenen başlığı ve görsel kimliği, minimalist ve kavramsal yapıtlarıyla 20. yüzyıl güncel sanatının en önemli isimleri arasında sayılan Kübalı-Amerikalı sanatçı Felix Gonzalez-Torres'e göndermeler içeriyor. İşleri uluslararası arenada pek çok kişisel ve karma sergide yer alan Gonzalez-Torres, küratörlüğünü Rosa Martinez'in üstlendiği 5. İstanbul Bienali'nde de sanatçı olarak yer almıştı. Torres'in, siyasi konuları ele alırken biçimsel yenilikçiliği kullanarak oluşturduğu sanat dili, 12. İstanbul Bienali için yürütülen araştırmalara esin kaynağı oldu.
12. İstanbul Bienali, Küba asıllı Amerikalı sanatçı Felix Gonzales-Torres’in (1957-1996) yapıtlarını çıkış noktası olarak alıyor. Gonzalez-Torres’in çalışmaları bir yandan kişiselle siyasi arasındaki alanı kat ederken bir yandan da sanatsal üretimin biçimsel yönlerine önem veriyor; günlük yaşam temalarına, üst modernizm, minimalizm ve kavramsalcılıktan atıflarda bulunuyor. *** Bienal ana sayfasından alıntıdır.

Tophane'de Meclis-i Mebusan Caddesi'ndeki Antrepo 3&5 de pazartesileri hariç her gün saat 10.00 ve 19.00 arasında gezilebilecek Bienal bu haftasonunun mutlaka gezilecekler kısmında baş köşeye yerleşiyor.

ArtBeat İstanbul

14 Eylül'de başlayan ve 18 Eylül'de sona erecek bu hafta sonu mutlaka görülmesi gereken etkinliklerden birtanesi de İstanbul’un yeni çağdaş sanat platformu Art Beat Istanbul. Amacı İstanbul’daki çağdaş sanat galerilerini ve profesyonel sanat dünyasını temsil etmek olan Art Beat, İstanbul'lu sanat profesyonellerine ve yatırımcılarına yeni bir zemin oluşturmayı, aynı zamanda İstanbul sanat dünyasını, sanatçılarını ve galerilerini dünyaya tanıtmayı hedefliyor.

Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda izlenebilecek olan olan Art Beat Istanbul’un Proje Direktörü Arhan Kayar, etkinliğin önümüzdeki dönemde Ortadoğu, Asya, Avrupa ve Amerika’daki önemli sanat organizasyonlarını da içine alıp daha da büyüyerek ‘Art Week’ başlığı altında bir sanat platformuna dönüşmesini planladıklarını belirtti. Art Beat Istanbul, İstanbullu galerileri ve sanatçıları, uluslararası galeriler ve sanatçılarla buluşturacak. ***Art Beat ana sayfasından alınmıştır.

Şebnem Ferah Konseri

Biraz son dakika haber vermiş olabilirim ama görünen o ki hala vaktiniz var. Şebnem Ferah bu akşam Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde...Konser saat 21.00'de başlıyor.

5. Beyoğlu Sahaf Festivali

Tepebaşı'ndaki TRT binası'nın yanındaki alan 6 Eylül'den bu yana pekçok kitapseveri ağırlıyor. Çok iyi biliyorum çünkü eşim festival başladığından beri pekçok kez ziyaret etti. Bense ancak bugün gidip görebileceğim. Yarın (Pazar) sona erecek bu değerli festivali kaçırmamanızı öneririm.

4.İstanbul Uluslararası Şiir Festivali

Hayır henüz geç kalmadık, bu güzel etkinliğin son günü bugün ama eğer 10.30 Kabataş vapuruna yetişebilirseniz! Şiirin uzun ve köklü bir edebi gelenek olduğu ülkemizin şairleri ile dünyanın önemli şairlerini, tarihi boyunca kendisine sayısız şiirin ithaf edildiği İstanbul`da bir araya getiren büyük bir edebiyat etkinliği bugün kapanışını yapıyor. Saat 10.30'da tüm şairlerin katılımı ile gerçekleşecek Boğaz turu bu yılki festivale noktayı koyacak.

Şiiri İstanbul’unsembolik mekanlarında gerçekleştirilecek resitaller, röportajlar ve okumalar aracılığıyla halkla buluşturmayı amaçlayan festivalin bu yılki İspanyol konukları İstanbul Cervantes Enstitüsü desteği ile festivale katılan Joan Manresa ve Pedro Enriquez idi.
Şimdiden hepinize iyi eğlenceler!:)

Thursday, September 15, 2011

Sonunda zamanı gelmisti :) - The time had come already:)

Uzun bir aradan sonra yazılarıma tekrar baslıyorum ama bu sefer İstanbul'dan :) Tam 9 sene yasadıgım Amerika'dan ülkeme geri dondum ve doner donmez de kendimi inanılmaz hızlı bir temponun icinde buldum...Bu sehir sahiden de hic ama hic uyumuyor...

Sabırsızlıgım sayesinde doner donmez uzun bir tatil yapmak yerine yeniden calısmaya basladım.Tabii ev bulmak, sonra o eve esya almak, aldıktan sonra bir de haftalarca (!) - evet bu kadar uzun suruyormus meger begendikten sonra elinize ulaşması- o guzel esyaların hayalini kurmak derken zaman aktı gecti ama artık kararlıyım bu sefer blogumda gittigi gordugum yerleri,etkinlikleri, İstanbul'un hareketini sizinle paylasmaya calısacagım.



Pasta tasımlarıma gelince....O keyiften vazgecilir mi hiç? Elbette olmaz...Fırsat buldukca dostlarım, sevdiklerim istedikce ben yine kendimi seker ve un hamurunda kaybetmeye varım! Bundna sonra  ben hep burdayım, pardon aslında artık kalbimin istedigi yerlerdeyim ama her zaman bana chezelif@gmail.com dan ulasabilirsiniz:)

Tekrar Chez Elif' e hosgeldiniz ne iyi ettinizde geldiniz...

Sevgilerimle...

***

I am starting my posts after a long pause but this time from my beloved İstanbul : ) Yes I came back to my country for good and I found myself in a crazy schedule!  This city really never sleeps:)



Because of my impatient nature, I found a job almost as soon as I came here, found an apartment and then found the furnitures I love , but then waited weeks (!) -yes you wait here for them for weeks to arrive- and finally I am ready to get back on track:)

About my ckae designs. of course I will keep designing whenever there will be a demand as it is impossible for me to forget the sweet smell so you keep following :) You can always reach me from chezelif@gmail.com

Welcome back to Chez Elif:)

Best,

Friday, June 24, 2011

Demet's Shower of Happiness Cake:) / Demet'in Bekarliga Veda Pastasi:)

As many of you know I am going back to my lovely country for good. In between my packing processes I had taken the time to design my dear friend Demet's Bridal Shower Cake:) Since she loves chocolate cakes very much; it was baked accordingly and I covered it with my signature marshmellow fondant and decorated it with many flowers:) After a day full of happiness, dancing and eating we enjoyed the Chez Elif cake together..




****

Pek cogunuzun bildigi gibi guzel ulkeme temelli donus hazirligindayim. Ancak tum paketleme islerimn arasinda canim dostum Demet'in Bekarliga Veda partisinin kekini yapma zevkini kaciramazdim:) Sevgili Demet cikolatali keklere bayildigi icin pastasi sevdigi sekilde hazirlandi ve yine marsmellow'u fondanla kaplanarak en sonunda da ciceklerle suslendi. Mutlulugun havada ucustufu bol dansli ve enfes yemeklerle suslenen gune Chez Elif pastasini yiyerek veda ettik:)




Sunday, May 1, 2011

Chez Elif'ten Visneli Cikolatali Dogumgunu Keki/ Black Forest Cake by Chez Elif:)

Cok sevdigim dort arkadasimin ,Ayten, Pinar, Burcu ve Oktay'in dogum gunleri ayni hafta icine denk geldi. Hal boyle olunca onlar da buyuk bir dogumgunu partisiyle bu guzel tesadufu kutlamaya karar verdiler. Sevgili Gulten, Ahmet ve ben de onlara guzel bir dogumgunu pastasi hediye etmek istedik. Chez Elif olarak bana da gecenin sonunda afiyetle tuketilen ici visneli cikolatali disi vanilyali kaplamali bu lezzetli keki tasarlamak kaldi:) Iyi ki dogdunuz dostlarim :)





****

Last week, four of my close friends; Ayten, Burcu, Pinar and Oktay's birthdays fell on the same week :)They decided to celebrate this happy coincidence by a big quadruple birthday party. Gulten, Ahmet and I decided to give them a fun and delicious bithday cake, and as Chez Elif it became my honor to bake and design it:) I prepared a big Black Forest cake with dark chocate and cherry on the inside and covered it with a delicious vanilla frosting on the outside. Everyone enjoyed it at the end of the wonderful party:) Happy birthday my dear friends:)

Friday, April 22, 2011

Winner of 2011 Pritzker Prize; Eduardo Souto de Moura / 2011 Pritzker Odulu Eduardo Souto de Moura'nin

35. kez sahibini bulan mimarlik dunyasinin en onemli odulu Pritzker'i ve 100 bin dolarlik para odulunu 2011 yilinda evine goturen isim Portekizli mimar Eduardo Souto de Moura oldu...
1952 yilinda Portekiz'in Porto sehrinde dogan mimar aslinda kariyerine bir heykeltras olarak baslamayi dusunmus ancak daha sonra mimarlik bolumune gecis yapmis. 1980 yilinda mezun olan Souta de Moura okurken ayni zamanda 1992 yilinin Pritzker odulunu alan Alvara Siza'nin yaninda calismis. 1980 yilinda kazandigi Casa des Artes projesi sayesinde kendi sirketini kuran mimar ilk yillarda kendi ulkesinde mutevazi mustakil konutlar tasarlamis ancak daha sonra Italya, Ispanya, Almanya ve Ingiltere gibi ulkelerde alisveris merkezleri, okullar ve sanat galerileri de tasarlamaya baslamis.  


2004 Braga Stadyumu
 1990 yilinda Univerty of Porto'nun  Mimarlik Fakultesi'de profesor unvanini alan Souta de Moura ayni zamanda  Genova, Paris-Belleville, Harvard Universitesi,  Dublin ve Zurih'teki universitelerde de ogretim uyeligi yapmakta ve yil boyunca pekcok seminerde konusmaci olarak yer almaktadir.


2009 Paula Rego Muzesi
 Bununla birlikte odulu kazanmasina yol acan eserlerin cogunun yine kendi ulkesindekiler oldugu soylenebilir. Bu projeleri arasinda 2004 Braga Stadyumu, 2007 Porto is kuleleri, 2009 Paulo Rego Müzesi, 2005 Ingiltere'deki Serpentine Pavyonu sayilabilir. Eduardo Souto de Moura odulu Haziran  ayinda Washington DC de yapilacak bir odul toreni ile teslim alacak.

2004 Porto Metro Istasyonu
 ***
Eduardo Souto de Moura won the 35th Prtizker Architecture Award this year and he will take the medallion along with $100.000 prize  home in 2011.

He was born in 1952 in Portugal and he started his education as a scultptor. However, he changed his mind while studying and tranferred to the school of architecture. He graduated in 1980 and he worked with 1992 Priztker Prize winner Alvaro Siza for 5 years while he was at school. He won the competition of Casa des Artes right after graduation and he started his own firm after that.
During the early years of his career, he designed modest residential houses in his native land. But later, he started working in Italy, Spain, Germany and United Kingdom designing shopping centers, schools and art galleries.



2005 Serpentine Pavillion
  He became a proffessor in 1990 in University of Porto but he is also a visiting proffessor in the schools of Geneva, Paris-Belleville, Harvard, Dublin and Zurich. He participates in numerous seminars and give many lectures both in Portugal and abroad every year.

It can be said that he designed his most important projects in Portugal among which 2004 Braga Stadium, 2007 Porto Towers, 2009 Paulo Rego Museum, 2005 Serpentine Pavillion in United Kingdom can be mentioned. He will receive his award in June 2011 with a ceremony in Washington DC.

Tuesday, April 12, 2011

DC FilmFest-Only 4 more days!!! Don't miss it :)

I definitely feel obliged to inform all of you living in the DC Metropolitan Area that; it is only 4 more days to enjoy DC FilmFest :)

If you are one of those people who generally don’t feel fulfilled after seeing a Hollywood movie, than you should try one of these wonderful screenings that are on all around DC! :)

It is a happy coincidence that this year, DC FilmFest is happening around the same dates with Istanbul FilmFestival so whether you live in DC or in Istanbul you have a reason to enjoy both of these countries more in early April this yearJ



The information you see below is taken from the official website of DC FilmFest; www. http://www.filmfestdc.org

 

 

April 7 - 17, 2011
We're Celebrating Our 25th Anniversary!

Filmfest DC's Opening Night Gala will feature the Washington, DC premiere of Potiche, a stylish French farce starring Catherine Deneuve and Gerard Depardieu.

Closing Night features a Swedish comedy, Sound of Noise, which will be a treat for the eyes and ears.

Nordic Lights - new films from Scandinavia, and New South Korean Cinema are this year's geographic regions of focus.



 

Meet our special guests

Wednesday, April 13

  • Director Burhan Qurbani: Shahada (Germany)

Friday, April 15

 

 

 

Saturday, April 16

 

 

25th Anniversary Treats

Prize Giveaways At Every Screening!

Hold on to your ticket stubs! Winners will be selected at nearly every screening throughout the festival for various prizes in honor of our 25th Anniversary. Prizes range from DVDs to bottles of wine, film passes, and more including:
  • German Lessons donated by the Goethe-Institut of Washington (valued at over $400!)
  • Family Membership to the Alliance Française (valued at $95)
  • Norwegian Kransekake ring cake-making course donated by the Sons of Norway
  • Coupons for free gourmet cupcakes donated by Hello Cupcake
  • Complimentary tickets to Filmfest DC 2011 Closing Night Film & After party and 2012 Opening Night Film & Gala

Dancing After The Movies!

Hold on to your ticket stubs! Complimentary admission to The Park at Fourteenth will be granted for anyone who brings a Filmfest DC ticket stub on either Saturday, April 9th or Saturday, April 16th. Complimentary cocktails will be served from 9:00 - 10:00 PM.
Music By:- April 9th - DJ Five, Las Vegas resident DJ at Tao and Lavo
- April 16th - DJ Chizzau, DC resident DJ at The Park
The Park at Fourteenth
920 14th St., NW Washington, DC 20005
Doors open at 9:00 PM


To see the list of movies please click here and enjoy!!! :)

Bloglarim / My Blog List